Friday, February 9, 2007

Azerbaycan’ın usta Şairi Nebi Xazri:


“Men, Kerkük hasreti ile yaşıyorum ”

1989 yılında Bağdat’a gelen bir Azerbaycan heyetinin başında çok ünlü bir şairin olduğunu söylediler. Abdüllatif Benderoğlu; Kerkük’e, Tuzhurmatu’ya telefon açıp dostum Sami Yusuf TÜTÜNCÜ ile birlikte bizleri Bağdat’a davet etmişti. Gerçekten de güzel bir gece geçirdik. Irak Yazarlar Birliğinin mütevazı bir salonunda gerçekleşen buluşma Irak Türkmen şair ve sanatçıları ile Azerbaycan şair ve sanatçıları arasında unutulmaz bir kaynaşma yaşandı. Her ne kadar Iraklı yöneticiler tarafından o geceyi biran önce bitirmeye çalıştıysalar da, yine de sıcak dostluk mesajları birbirimize şiir ve hoyratla iletmenin yolunu bulmuştuk. Zaten bizlerin ustalığı da ince duygularımızdaymış meğer. Bu hususta da kimsenin diyecek bir hali yoktur diye düşünüyorum…

Gece’de Irak’tan; Benderoğlu, Sinan Sait, Salah Nevres, Ali Marufoğlu, Sabir Demirci, Ahmet Kerküklü, Nevzat Abdülkerim, Kasım Sarıkahya, Mehmet Mehdi Bayat ve Sanatçı Mehmet Rauf Terzi ve Azerbaycan’dan Usta Şair Nebi Xazri, Kamil Veli Neriman, Kasım Kasım Zade ve Hacıbaba ile iki müzisyen katıldı. Azerbaycan ile Kerkük Karabağlı hoyratlarını karşılıklı okuyan Kerküklü Mehmet Rauf Terzi ile Hacıbaba şiirlerin yanında iki kültürün ne kadar birbirlerinden olduğunu gözler önüne serdiler.. O dönemde Irak Yazarlar Birliği Başkanı Abdülemir Mualle; iki gurubu da zaman konusunda ve diğer siyasi konularda defalarca uyarmıştı. Ancak, Benderoğlu gerekeni yaparak gece uzun saatlere kadar sürmüştü.

Bugüne kadar ve her ne kadar Kerkük’ümden uzak yaşasam da o gecenin görüntüleri izlenimleri aklımdan hiç çıkmamıştı. Beyin albümünde çerçeveleşen bu fotoğrafı oluşturanların bir parçası olan Ankara’da ani bir şekilde gelen çok değerli Nebi Xazri ile tekrar buluştuktan sonra o fotoğraf ve o gece tekrar aklımda canlandı.

2002’de Sivas’ta düzenlenen Türk Dünyası etkinliklerine katıldıktan sonra Ankara’da Türk Dünyası Kültür merkezinde bir konferans veren Azerbaycan’ın büyük şairi Nebi Xazri:
Irak ile Azerbaycan arasındaki resmi münasebetlerde iki kez Irak’ı ziyaret etmiştir.


“ Her iki seferimizde Kerkük’e gitmek istedik. Ancak, Irak yetkilileri tarafından bize müsaade edilmedi. Kerkük sevgisi içimizdeki alev alev yanan hasrettir. Kerkük ile Azerbaycan arasında Kültür bağı hiçbir zaman kopmamıştı. İster dostlar arası ile isterse de şair ve yazarlarla yani edebi bağlamda sürdürülmüştür. Umarız bir gün Kerkük’e gidip orada Türkmen kardeşlerimizle dostluk ve Türklük şiirleri okuruz ve oradaki Azerbaycanlı Türkmenleri ile hasret gideririz.”

1989 yılında çekilen yukarıdaki fotoğrafı kendisine hediye ettiğimde; “beni 13 yıl geriye götürdün ve en güzel hediyeyi bana lütfettiniz. Dedi. Ve benden bir ricası oldu. Cep telefonumdan Abdullatif Benderoğlu’nun sesini duymak istedi. Onlar konuşçukça kafamda kafamdaki çok şeyler o fotoğraf karasının yeniden gözden geçirmemi gerektiğini düşündüm...

Hayat fırsattır derler ya… İşte bendeniz de Sayın Nebi Xazri’nin Türkiye’de bulunmasından yararlanarak, birkaç toplantıya katılası için bazı organizasyonlarda bulunduk. Önce Ankara’da her hafta buluşmakta olduğumuzu gurubun toplantısına kendisini davet ettik. Orada Merkezi Azerbaycan’da bulunan Dünya Genç Türk Yazarlar Birliği adına Türk Şiirine yapmış olduğu hizmetlerinden dolayı kendisine bir Ödül takdim ettik. Ardından da Ankara’daki evimizde ehh… Bir Kerkük Dolması da ikram edersek çok iyi olur diye düşündük. Hem de Dünya Futbol kupası Türkiye ile Brezilya maçını beraber izledik. 1–2 Türkiye’nin maçı kaybetmesine de beraberce çok üzülmüştük.

No comments: